Eşimle monotonlaşmaya başlamıştım

 Ben ve eşim, 39 ve 34 yaşlarında, yüksek tahsilli bir aileyiz. On yıllık

evliyiz. İkimiz de İngilizce biliyoruz. Çocuk yapmadık. Cinsel
özgürlüğü tercih ettik. Ben kendimi bildim bileli bir ayak
fetişistiyimdir. İlkokul sıralarında, evde annemin arkadaşlarının
kırmızı ojeli ayakları ve yüksek topuklu ayakkabılarına takılır, bunları
elleyerek,dokunarak, koklayarak mastürbasyon yapardım. İlkokul
öğretmenimin çizme ayakkabı değiştirdiği anı kollar, seyrederdim. Karımı
seçerken, onun ayaklarının güzelliği etken olmuştur. Ben ve karım,
cinsel dürtüsü yüksek olan kişileriz. Buna rağmen ilk üç yılın hızlı
yatak yaşamı giderek monotonlaşmaya başladığı sıralarda ikimiz de yeni
fanteziler oluşturmaya başlamıştık. Gerçi evliliğimizin başından beri
sevişmemizde ayaklar hep gündemdeydi. Eşim bir reklam ajansında
çalışıyordu. Bazen eve benden sonra gelirdi. Yorgun olduğunu söylediği
zamanlarda onu hemen kanepeye oturtur, önce ayakkabılarını çıkarır ve
içime çekerek koklardım. Bunu yaparken yüzüne bakardım ve ara sıra o
aşağılayıcı, müstehzi ifadeyi yakalar ve şehvetten ölecek kadar
heyecanlanırdım. Sonra hemen ayaklarına masaj yapar ve öperdim,
parmaklarını. Aynı şeyleri yatağımızda da yapardım tabii. Ve ben onun
ayaklarıyla sevişirken, karım da Almanyadan getirdiğim vibratör ile
orgazma ulaşırdı.
Hikaye Fotoğraflarını Görmek İçin Tıkla
Yeni fantezi arıyorduk. Yatağımıza vibratörden sonra erkek dergilerini
soktuk. Ben ayakları ile sevişirken, o, bu dergilerin sayfalarını
karıştırıyor ve vibratörün tatlı titreşimleri ve fantezilerle çığlıklar
atarak boşalıyordu. Daha çok sevişen çiftlerin veya erkeklerin
resimlerine eriyordu karım. Bende ise giderek, vibratör yerine canlısını
görme fantezileri yerleşiyordu. Yani karımı bir başkası ile sevişirken
seyretmek ve benden başka birinin kollarında şehvetin doruğuna
ulaşırken, ben de onun ayaklarını öpmek, koklamak, ojeli parmaklarını
emerek, mastürbasyon yapmak istiyordum. Bu fantezimi karıma açtım.
Şaşırmadığı gibi benzer bir durumu hayal ettiğini söyledi. Çok nadiren
olan normal birleşmemizin yerini artık şöyle bir tarz almıştı.
Yatağımıza, karımın beğendiği bir erkeği aldığımızı düşünüyorduk.
Senaryolar geliştiriyorduk. Örneğin bir gece kulübünden çıkışta, karım o
akşam canının çektiği biriyle arabasının arkasına oturuyor, ben
şoförüymüş gibi davranıyordum. Karım arka koltukta, eve kadar
dayanamayıp erkeği ile sevişmeye başlıyor, ben de dikiz aynasından
onları seyrediyordum. Karım beni de ihmal etmiyor ve sivri topuklu, açık
ayakkabılı ayağını iki koltuğun arasından öne uzatıyor ve ben sağ
elimle onu okşuyordum. Eve geldiğimizde ise ikisine hizmet ediyor, içki
veriyordum. Beni göremeyecekleri bir yerden onları seyrediyorum kanepede
sevişirlerken. Karım üstündekileri çıkarıyordu oracıkta. Ama erkeği,
çırılçıplak karımı kucağına alıyor, dudakları kenetlenmiş olarak yatak
odasına gidiyorlardı. Kapı kapanıyordu. Ben hemen karımın üzerinden
çıkan çorapları, ayakkabıları ve külotunu alıp öpüyor, kokluyor, orgazma
doğru uçuyorum. Elimde karımın eşyaları ile yatak odasının kapısını
açıyor ve içeri giriyorum. Beni görmekten çok uzakta, zevk okyanusunun
derinliklerinde kaybolmuş bir dişi ve erkeğin çılgın gibi, hayvan gibi
seviştiği yatağın ayak ucuna, yere çöküyorum. Ayakları kontrolden
çıkmış, parmakları gerilmiş, uzun sivri tırnaklı başparmağı ağzıma
alıyorum. Hep beraber deliler gibiyiz. Fırtına sona eriyor. Erkek
soruyor “Bunun ne işi var burada” diye. Karım yüzünde o çok iyi bildiğim
aşağılayıcı ifade ile bana bakıyor ve “Ha o mu, aldırma sen ona,
kocamdır o ve işte bunlardır bütün seks dünyası.” Diyerek ayağını
gösteriyor erkeğine. Elimde onun ayakkabıları, külotlu çorabı olduğu
halde yerimden kalkıyor ve dışarı çıkıyorum. Arkamdan kıkır kıkır
gülüyorlar. Fantezilerimizde karımın erkekleri değişiyordu. Bunlar yakın
çevremizden, karımın iş yerinden,benim arkadaşlarımdan olabiliyordu. Bu
tarzda üç dört yılda daha renkli bir yatak hayatımız olmuştu ki,
fantezilerimizin gerçeğe dönüşmesi için çaba sarf etmeye başladık. Uygun
birini bulmak kolay değildi. Başımıza dert olacak bir ilişki
istemiyorduk. Ama canlı bir vibratörle onu seyretme düşüncesi ikimizin
de içini titretiyordu. Karım bir erkekle konuşurken derhal
heyecanlanıyordum. Ve o gün geldi…
Karımın son işi bir mümessillik firmasındaydı. Bir Kuzey Avrupa
ülkesinin firmasının elemanı gelmişti şirkete ve akşam ağırlaması bize
düşmüştü. Yani karıma. Akşam onu yemeğe çıkarma fikri bile
heyecanlanmama yetmişti. Adam karım yaşında, uzun boylu, sarışınmış ve
karım onu çok çekici bulmuş. Bunlar karımın bana söyledikleriydi.
Bunları anlatırken yataktaydık ve heyecandan ayaklarına inmeye fırsat
kalmadan boşalıverdim. Karım da heyecanlanmıştı. Vibratörü kaptığı gibi
uçtu. Ertesi akşam, karım sırtı beline kadar açık siyah elbise, yüksek
topuklu açık ayakkabıları ve topuz saçıyla,Avrupalının tam aklını
çelecek bir kıyafet içinde, arabamla gidip onu otelinden aldık. Karım
haklıydı. Yakışıklıydı. Karım önde, o arkada, üstü restoran altı disko
olan kulübe gittik. Yemekte, o karımın yanına, ben karşılarına oturdum.
Şarap dozu arttıkça sohbet koyulaşıyor ve ikisi arasındaki flört havası
giderek dozunu arttırıyordu. Diskoda karım konuğumuzla dans ediyordu ve
karanlıkta vücutlarının iyice yapışmış olduğunu gördükçe, hem
heyecanlanıyordum, hem de bir kıskançlık duygusu içimi kaplıyordu. Ancak
çabuk geçti ve yerini şehvete bıraktı. Avrupalı rahattı, karım ondan da
rahattı ve yanak yanağa, tek vücut sallanıyorlardı ayakta. İlk adım
atılmıştı ve geri dönüşü olmayan yolda ilerliyorduk. Hızlı dans
başladığında el ele masaya dönüp yan yana oturdular. Diz dize. Bacakları
dokunuyordu. Karşımdaydılar… Sonrası çok kolay oldu. Bize içki içmeye
davet ettim. Espri olsun diye “Sizin şoförlüğünüzü yapayım” dedim.
Arabaya bindik gülüşerek. Onlar arkada, ben önde. Onlar diz dize yine.
Dikiz aynasını ayarlamıştım. Özellikle karanlık sokaklardan gidiyordum
eve. İki kez öpüştüler, sözde bana çaktırmadan. Karımın gözleri
kapalıydı. Şaraptan mı, gerçekleşmek üzere olan fantezilerin
heyecanından mı? Eve çıktık. Konuğumuz, salondaki kanepeye oturdu. Karım
da tabii. Mutfaktan içkileri getirdiğimde çoktan sarmaş dolaş olmuş
öpüşüyorlardı. İçki servisini bitirdiğimde karım kendilerini yalnız
bırakmamı istedi benden. Salonun onların beni göremeyecekleri bir yerine
geçip olanları seyretmeye başladım… Bundan sonrası, fantezilerimizin
büyük bir kısmını gerçekleştiğini bilmem söylemeye gerek var mı? O gece
sevgili karım, konuğumuzun kollarında sayısız orgazma ulaştı. Ben
yatağın ayakucunda en az üç kez şehvetin doruğuna eriştim. Oracıkta
sızmışım. Bir ara uyandığımda yataktan sesler geliyordu. Bizim kumrular,
sabaha karşı sevişmeye devam ediyorlardı. İnanılır gibi değildi. Onları
bırakıp yandaki odada yattım. Unutamayacağımız gecede, ikimizin de
fantezisi gerçekleşti. Sonraları Avrupalı konuğumuz, ülkemizi daha sık
ziyaret etmeye başladı. Sanıyorum, biraz da karıma aşık oldu. Karım da
biraz ona… Ben de zaman zaman onların yalnız sevişmelerine ses
çıkarmadım. Hala da çıkarmıyorum…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türbanlı Yeşim abla bana arkadan verdi - Sex Hikayesi

Komşu beni milli etmişti

Kankamla Film İzlerken Sikiştik - Seks Hikayeleri